- hapse
- [habsd]
vb.
-r, -de, -t
хватать, ловить
Danish-russian dictionary. 2013.
Danish-russian dictionary. 2013.
hapse — hap|se vb., r, de, t (gribe; bide, nappe; stjæle) … Dansk ordbog
hapse — … Useful english dictionary
kodese tıkmak — hapse sokmak Belki kodese tıkarlar, hazır olsun. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
mapusa düşmek — hapse girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mapushaneye düşmek — hapse girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
içeriye düşmek — hapse girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Taner Akçam — Altuğ Taner Akçam (born October 23 1953) is a Turkish historian and sociologist. He is one of the first Turkish academics to acknowledge and openly discuss the Armenian Genocide. [cite web url=http://www.zoryaninstitute.org/Announcements/announcem… … Wikipedia
Yavuzlu — Hilfe zu Wappen … Deutsch Wikipedia
dévidoir — (dé vi doir) s. m. 1° Instrument pour dévider. 2° Nom vulgaire d une coquille du genre des arches. C est l arche bistournée. HISTORIQUE XVe s. • Or a fillé [filet], or a serans, Desvodoirs et petiz et grans, E. DESCH. Poésies mss. f° 513 … Dictionnaire de la Langue Française d'Émile Littré
mahkûm — sf., huk., Ar. maḥkūm 1) Hükümlü Müebbet hapse mahkûm bir suçlu. 2) mec. Zorunda olan, mecbur Ben burada oturmaya mahkûmum. 3) mec. Kötü bir sonuca varması kaçınılmaz olan Birleşik Sözler eli mahkûm pranga mahkûmu Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ötürü — zf. Bir şeyden dolayı, bir şey yüzünden, dolayı, naşi Sonunda biz bu hareketimizden ötürü on bir ay hapse mahkûm olduk. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük